21 Nisan 2015 Salı

ANA ARI SUNİ TOHUMLAMA CİHAZI SATIŞ....

2009 Yılında suni tohumlama yapmak için yola çıkmıştık.
Bu işi yapmaya mecbur kalmıştık...
Suni tohumla yapamadığınız zaman sürekli bir yerlere bağlı veya bağımlı kalıyorduk, istediğiniz damızlık arıyı üretmek veya yedeklemek istiyorsan, bu işi kökten çözmenin çaresi yapay tohumlama yapmaktır.

Dünyada bizim gibi bir ekibin  olduğuna inanmıyorum.
Alet yok, tohumlama bilmiyorsun, yola çıkmışım...
Önce Muhteşem abiyi buna inandırmışım, nasıl bir ikna kabiliyetim varsa artıkın.
Sonra Sadri abi ekibe dahil oluyor...


Suni tohumlama aletinin en sıkıntılı dönemi, Zafer Anlayışlı abinin arkadaşı Nazmi abi döneminde geçti.
Aleti bir yıl bekledik, alt tablası ile iki direk olarak bitmemiş şekilde almıştım...

Daha sonra Sadri abi, üst resimdeki yarım aleti bir ayda bitirdi defalarca revizyon gördü...

Büyük başarılara ilk aletimizle imza atmıştık...

Ben arıcıyım, Muhteşem abi doktor, hijyen bölümünü yönetti, Sadri abi mekanikçi...

İlk aletin her şeyi bir yerlerden ayarlandı, yani neyi uygun görmüş ise Sadri abi alete eklemişti.

Orijinal aletler minicik bizim alet diğerlerinin üç katı kabalıkta, hiç orijinal alet görmeyince tariflerle temeli böyle atılmıştı.

Şırıngayı kaydıran kızak dediğimiz mekanizmada bayağı bir boşluk vardı, ana arıya girilecek  noktada elimizle boşluğu alamaya çalıştık, yan taraftan lastiklerle gerdirdik sürekli sorun oluyordu.

Geçtiğimiz yıl Sadri abiye şırınga mekanizmasını değiştirmesini söylemiştim...
Kışın senin için başka şey düşünüyorum demişti...

Düşündüğünü yapmış ve aşağıdaki paketi bana hediye olarak yollamış.


Sadri abiyi paketi aldığımda arayıp senin için ne söylesem az dedim, boş ver bir şey söyleme dedi ve peşinden  ekledi ehlinin elinde olursa ülkeye faydası olur...
Sadri abime sonsuz teşekür ediyorum. Allah razı olsun.
Bazen beni suni tohumlama aleti için ararlar, ben suni tohumlama aleti imalatı ve satışı yapmıyorum. Bologumun sağında Sadri abinin resmine tıklarsanız onun sayfasına yönlendirir ve telefonuna ulaşırsınız.
Blogumun izlenimi oldukça iyi günlük 1000 bilgisayardan giriş yapılıyor, yani binin altına düşmez, 1000 ila 1800 arası gider gelir.
Bu istatistik blogun kendi sayacına ait, yani googlenin sayacı...
Sadri abiye suni tohumlama ile alakalı blogunda haber yap dedim yaptı ama içine başka şeyler eklediği için zannedersem aramalarda tam çıkmıyor.
Kendisine suni tohumlama aletiyle alakalı bir paylaşım yapıp sana ulaşmaları için telefonunu da ekleyeceğim dedim tamamdır dedi.
Sadri abiden suni tohumlama cihazı alacak olanlar bu telefonlardan.Tel. 05322351407 veya 0532 1336569 dan ulaşabilirler...
Ülkemizde bu işi yapan başka kimse yok.


Yeni aletim öncekinin üçte birisi kadar nasıl alışırım bilmeme :)
Sadri abiye göre dahada hızlanacakmışım, önceki aletin her şeyi sertti ama ben alışmıştım, Sadri abi alışamadı, yenisini yolladı...
Cımbızın tasarımı Sadri abiye özgü..
Bu şekilde çalıştırılan cımbız başka aletlerde yok.
Bu alet dünyadaki en meşhur alette olmadık yenilikler içeriyor...
Suni tohumlama işi oldukça hassas bir işlem. İlk aletteki boşluk mutlaka bizi olumsuz yönde etkilemiştir. Bundan sonrası için önümüzde aletle ilgili sıkıntı kalmadı, sadece alete adapte olmam biraz zaman alabilir.

10 Şubat 2014 Pazartesi

ANA ARI SUNİ TOHUMLAMA ÇALIŞMALARI 2013... queen bees in artificial insemination

Suni tohumlama ile ilgili bilen ve bilmeyenlerin çok konuştuğu bir şey var. Nedir o derseniz, efendim bu iş laboratuvarda olur ::))

Bizim ekip yaklaşık 5 yıldır, hobici olarak dölleme işleriyle ilgili çalışmalar yapıyor...
Ben bu konuda yazı yazmak için 5 yıl bekledim ve başımızdan geçenleri bir yazıda topladım ve yayınladım. Ana arı suni tohumlama

Bu işle alakası bile olmayanlar ahkam kesiyorlar...

Bende onlara bir kaç soru sorayım, ananız babanız sizi laboratuvar damı yaptı ???

Kraliçe arı çiftleşmeye laboratuvarımı gidiyor?

Veterinerler ahırlarda inekleri suni tohumlama yapıyor, niye bu inekler laboratuvara götürülmüyor???

Biz bir sürü tohumlama çalışması yaptık ve hiç laboratuvarımız olmadı...

Bu işte hijyen önemli ama bu kadarda değil, yoksa yaptığımız hiç bir iş olmaması lazımdı...

2013 yılında toplamda 12 tohumlama çalışmamız olmuş.

2013 Yılının ilk çalışması nisan ayında son çalışması ise Ağustos ayında yapılan son çalışma ile sezonu kapatmışız...
Bu çalışmaları yaparken birde bunların görselini almak ayrı bir iş ve o işleri de yapmışım. Bazı tohumlamalar sırasında tek başıma olmama rağmen genede kayıt sistemi öneli olduğu için resim, ses ve yapılan işte baba kim, kraliçe kaç numara, kimin kızı kayıt altına alınmıştır...

Suni tohumla çalışmalarımızın 2013 yılına ait ilk iki turu, Mersin Aydıncık'ta yapıldı.
Burası görüldüğü gibi ev, zaten hiç bir zaman dediğim gibi laboratuvarımız olmadı ki.
Malzemelerim veya tüm detaylar hazır olsun bu iş her yerde yapılır.Yapamayanlar varsa bana haber versinler halledelim::))
Zaten işin başlangıcı bile, yıllar önce kebapçı dükkanında başlamamış mıydı...
10/04/2013 Nisan ayının ilk uygulamasından kareler...
İkinci uygulamamız gene Aydıncık ta yapıldı.
Nikah masasındayız....
 Burada bir detayı yazayım. 24 Nisanda döllediğimiz 2. posta ana arılar daha yumurtaya başlamadan Gebze'ye nakledildiler. Aydıncıkta tohumlanan arılar Gebze'de yumurtaya başladılar....

24/04/2013 Tarihinde yapılan tohumlamadan bir kesit. Resimler tek tek tarihlere göre seçildi. Elimde bu işlerle alakalı yüzlerce resim var, videolarımız var, buradakiler tarihlere göre seçilenler.

Nikah salonu :))
Bu yılki 12 uygulamanın 2 si, evde, 8 zi arabada, 2 tanesi ahır diyebiliriz aşağıda resim gelecek yıllarca mandıra olarak kullanılmış altı hala hayvan gübresi doludur...

Sonuçta siz ellerinizi steril ediyorsunuz, nasıl zefiran'lı su ile eller yıkanıyor.Bir önceki linki okursanız ne kadar etkili bir şey olduğunu göreceksiniz, temas ettiği tüm mantar, bakteri ve virüsü anında yok eder.

Alet zefiran'lı su ile siliniyor. Zefiran kuvvetli bir dezenfektandır, hatta her evde bulunmalı...
Aletin cımbız ve kancası zefiran'lı su ile yıkandıktan sonra kurulanıp, antibiyotikli serum ile yıkanıp gene steril hala getiriliyor.

Cam iğne, temizlenmesi için tuz ruhu çekip iğne içindeki mikropların ve kirlerin her türlü kalıntının(tuz ruhu ve formik asit ile cam iğne temizliği bizim ekibe aittir) temizlenmesi yapılıyor, alkol ile temizlik yapılıyor, daha sonra gene antibiyotikli serum ile iyice yıkandıktan sonra, cam iğne alkol alevinden geçirilip steril hale getiriliyor...

Biz bu şekilde uygulamaları yapıp başarılı oluyoruz....

Bu iş laboratuvarda olur diyenlerin başarıları nerede, yapsınlar da laboratuvarda yapsınlar çene yapmasınlar....
 Aydıncık'tan Gebze'ye nakil olmuşuz ve ilk uygulama yapılıyor, asistanım ise Türkiye'mizdeki tek ana arı suni dölleme cihazı imalatçısı Sadri Demircioğlu...
08/05/2013 Tarihinde yapılan uygulamadan bir kesit, arabadayız....

Suni tohumlamada belli bir hedef varsa sizin seçtiğiniz erkekler yoksa bu işi yapmanın anlamı yoktur. Antrenman için her erkek kullanılır.
Biz bu işi antrenman olsun diye yapmıyoruz.
Bal verimi yüksek, hastalıklara dayanaklı,hızlı gelişen arılar başta olmak üzere arılıkta belirlenip, bunların bazılarından ana arı bazılarından erkek üretilip, nikah masasında bir araya getirilişidir suni tohumlama...
Tabi biz bunları yemedik diyenler olabilir, yerseniz böyle :))
Çalışmalarımızın en önemli tarafı istediğimiz erkekleri yetiştirmekteyiz...
Erkek arılar ana arıların kopyasıdır, yani çok iyi ana arıları elde etmek istiyorsanız, en iyi kovanlarınız da erkekler üretip, kullanmalısınız...
 Kriterler önemli....
 Erkek arıları belli bir süre elinizde tutabiliyorsunuz uzun ömürlü değiller. Hazır erkek arı varken sperm saklayalım dedim. Sperm oda sıcaklığında 3 hafta saklanır deniliyor, ben bunda başarılı olmadım. Bu iş çok önemli başarmam gerekiyor, erkek ve sperm yokken bu işi yapma şansınız yok...
 Fazla istediğimiz erkek arı varsa bunu değerlendirmek gerekiyor.
Cam tüplere daha önceden kırılmış orijinal tohumlama iğneleri silikon hortum ile ekleniyor.
25/05/2013 Tarihide yapılan tohumlama ve sperm saklama çalışmamızdan bir kesit...

 Haziran ayının ilk uygulaması ve iki misafirim var. Bunlardan birisi Trakyalı Şenol...
Kendi ana arı suni tohumlama cihazını yaptı hazır kıta bekliyor, yeni hobi tohumlama adaylarından, önümüzdeki yıl başarı bekliyorum...
Şenol'un kendisine yaptığı suni dölleme aleti, tamamen kendi tasarımı...
Bu arada bir alette bana yapıyor...
Yapmış olduğumuz hobi çalışmaları bir çok kişiye ışık oldu ve bu işteki hobici sayısını artırmaya başladı...
İçimizden bu işi yapacak çok kişi çıkacak, yıllardır yanımda olanlardan yardımlarımı esirgemeyeceğim. Biz hiç bir zaman dostlarımızı ve arkadaşlarımızı satmadık....
 Muhteşem abim...
Bu işi bitirenlerden. Artık o bir hobi suni döllemeci. İstediği arıdan fotokopi alabiliyor....
08/06/2013 Tarihinde yapılan uygulamadan bir kesit......
 Yukarıdaki uygulamadan 3 gün sonrası, yeni bir uygulama yapıyorum ve yalnızım...
Bu uygulamadan bu resimleri seçtim.
11/06/2013 Tarihli resim ve kullandığım malzemeler.....
25/06/2013 Bu tarihte bir uygulama daha yapmışım.
24/07/2013 Bu tarihte ramazan ayı vardı, tek uygulama yapmışız, belkide Manos gelmeseydi bu ayda bu işi yapmayacaktık.
Bu uygulamada önemli ayrıntı, yurt dışından biri bizden bu işi öğrenmek istemekte...
Bizleri bu durum çok onurlandırdı....
Suni tohumlama çalışmalarımızda kullandığımız yardımcı malzemeler bunlar hijyen ve sterile de  kullanılmaktadır. Alkol, zefiran, genta antibiyotik, serum fizyolojik ve alkol,saf su ve alkol alevi...
 Suni tohumlama çalışmalarının başında en zor iş olarak sperm toplama yazar. Gerçekten çok aşırı zaman yiyen ve dikkat isteyen bir iş. İlk zamanlarda çok iğne tıkarsınız, bir doz yapana kadar en az 5 doz çöpe gider...
Son zamanlarda bende bu işi yaptım havasında olanlar görüyorum, sperm iğnesine bakın, boydan boya dolu bir sperm dolu iğneleri var mı?
Bu iş çene ile olmuyor.

Suni tohumlama aklında olmayanlar, yapay tohumlama aletini bilmeyenler, arı ırklarından haberdar olmayanlar, bu günlerde kalkıp bana muhalefet edebiliyor, yamuk yumuk konuşmalar bana ulaşıyor. Arı ırklarından haberin var mıydı?yok. Suni tohumlama gibi bir şey aklından geçiyor muydu? yok.Yurt dışından alet alabiliyor muydun? yok.Elindeki alet benim çalışmalarım sonucunda yerli üretiliyor, bana karşı ileri geri konuşurken bunları bir düşüneceksiniz...
Bizim ekibimiz, bu işte meraklılara acayip yol göstericisi olmuştur, taktir etmeyenlerin bizleri tenkit etme hakları yoktur.

Çalışmak çalışmak ve zamanla başarı gelecek.
Birden sonuca gidilmiyor yani...
Hemen bu işte havalara girmemek gerekiyor...
Her uygulama sizi biraz daha olgunlaştıracak ve gelişim ömür boyu sürecektir.
İstediğim ana arıları bulabilseydik biz bu işi yapmazdık. Harcanan zaman ve emek o kadar çok ki...
 Tam bir olgun erkekten bir mikron sperm alınabiliyor, yani tüpün içinde bir milimlik bir alanı doldura biliyorsunuz.
Genelde en ideali, 10 mikron için 20 erkek arı gerekiyor.
Benim yapmış olduğum çalışmalar da 25 erkek arıdan 30 mikron sperm topladığım oldu.
 Cam iğne içine toplanan sperm her kraliçe arı için 10 mm olmalı, kaynaklarda 10 mikron deniliyor. Açıklamalarda 10 mm alanda 8 mm3( küp) sperm olduğu yönünde.

12/08/2013 Tarihinde yapmış olduğumuz uygulamadan gene bir kesit daha.,
Her uygulama günler öncesinden planlanmalı, erkek arısı hazırlanmalı, ana arısı erkeklerin olgunlaşacağı güne hazır hale gelmeli...
 Burası arılıkta kullandığımız kapalı mekan. Burası yıllarca mandıra olarak kullanılmış yani ahır... 20 senedir de kışın koyun keçi barınağı olarak kullanılmış. Yerler hala hayvan gübreli, hatta çuval çuval bahçelere taşımaya devam ediyoruz.
Bu yılın son iki uygulaması bu tabir yerindeyse ahırda yapıldı. Bu iş laboratuvarda olur diyenlere de kapak olsun...
25/08/2013 Tarihindeki uygulamadan bir kesit daha... Bu iş laboratuvarda olur başka yerlerde olmaz diyenler sizi kekliyor...
İş olsun diye, söylemlerde bulunanlar sallıyor...

Bu uygulama yılın son uygulaması olarak kayıtlarıma girmiş. Son uygulamayı gene ahırda yapmışız.
 Bu uygulamalarla ilgili yazımı bir kaç ay önce yazmıştım. Ve demiştim ki bu işlere başlayalı şu ana kadar geçen süre 5 yıl, bu işlere 2008 yılı sonu ilk adımlar atıldı, 2009 yılında işen girişildi, şimdi 2013 yılındayız. Oturduğumuz yerden ahkam kesmiyoruz, biz buralara tırmalaya, tırmalaya geldik.

Bunca işin arasında bu işlere zaman ve emek harcamışım. Bu işleri yaptığımız için ayrıca çok mutluyuz. Düşünsenize, kendi damızlığını üretmek için suni tohumlama aleti yapıp, bu alet ile damızlıklarını üreten, bırakın ülkemizi, dünyada kaç kişi var ki...

Bizi bu işlere, işlerinin gereğini yapmayanlar zorladı, ben bu işi Almanya'da, Amerika'da olsam niye yapayım ki, nasılsa istediğim arıya istediğim kadar sahip olabiliyorsun....

Bu işe acayip zaman lazım, oda bende fazla yok, genede şükürler olsun, Allah sağlık verdikten sonra gerisi kolaylaşıyor.

Tabi işi savsaklayıp basit göstermeye çalışan hain kediler var. Yapılan işi mundar ciğer olarak görmekteler...
Suni tohumlama yapılan arıları bir çok kişi balda kullandığımızı düşünüyor, adı üstünde anaç diyoruz ama kafa basmıyor...
F1 üretebilmek için damızlık(saf) olmalı.
Saf hatları elinde tutmak için, suni tohumlama olmalı...
Elimde bir sürü hat var, bunu suni tohumla olmadan nasıl ayrı tutabileceksiniz....
Kim kiminle çiftleşecek, nikah masası lazım....
Gebze Pelitli hattı, Ovacık hattı,Aydıncık hattı, Akdeniz hattı, Darıca hattı, birde hibrit hatlar var::))
Herkes sallıyor, birazda biz sallayalım, nasılsa atış serbest...
Bunlar lafla olmadı, çalışınca oluyor.....
Hat oluşturmak kolay değil...
30/08/2013 Tarihinde yapılan son uygulama. Bir çok kişinin yanıldığı bir nokta var, onuda burada belirteyim, suni döllenmiş kraliçeleri şimdiye kadar kimseye vermedik. Kendi arkadaş çevremizde vardır.Bazıları bizden ana arı temin ettiklerinde suni döllenmiş ana arı aldıklarını zannedenler var, bunlar yanılıyor, suni tohumlanmış analar satılmamaktadır.Kendi istediklerimizi elimizde tutmak için girdiğimiz yolda çok başarılı olduk, şükürler olsun, kimseye muhtaç değiliz kendi yerli ekotip damızlıklarımızı kendimiz üretmekteyiz, Alitürk arısı, yerli.... Yada Gebze yerlisi diyebilirim....

Ben böyle dedikçe bana inanmayıp senin arıların karniol diyenlere de gülüyorum::))

 Yerli, yerli diyoruz nafile....

İster yiyin, ister gargara yapın....

Burada önemli olduğunu düşündüğüm bir not düşmek istiyorum. Her konuda gelişim serbestlik ile olur. Avrupa veya Amerika'da sıradan bir arıcı gidip kurs görür ve suni tohumlama yapabilir. Yani bu iş bizimkilerin bahsettiği gibi zor bir şey değil veya bizim yabancılardan eksiğimiz nedir, biz 2. veya 3. sınıf insanlar mıyız. Bizde yapılan uygulama ve dayatmalara bakıldığında gelişimler olmasın diye yasak üstüne yasaklar konuyor.......

14 Ağustos 2013 Çarşamba

SUN İ TOHUMLAMA, KRALİÇE YAPAY DÖLLEME...

Suni tohumlama...
Yapay Dölleme...
Aletli tohumlama...
Kraliçe, ana arı aletli tohumlama...
Bir zamanlar bu konulara  ne kadar yabancıydık.
Şimdi ise bu iş bize çocuk oyuncağı gibi oldu, neler yaptığımızı bir özetlemek istiyorum,2008 yılı sonu gibi işe giriş yapıldı ama asıl uğraşa 2009 yılında başladık.2 Yıl aletin yapımı antrenmanla geçti.Bu yazıyı ağustos 2013 yazıyorum, toplamda 5 yıl üzerinde çalıştığımız tecrübelerin bir toplamı... Sıfırdan %100 varan başarılar elde ettik.


Döllenecek ana arının daha doğmadan kayıtlarını yapıyoruz, kimin kızı ve kimin erkeğinin spermi verilecek kesinlikle kayıt ediyoruz, edilmeli de yoksa soylar karışır. Sıra numaraları daha ana arı doğar doğmaz not edilmeli ve kafeslerinde önceden gene numaralandırılması gerekir, kafesleri elinize alıp oradan ayrıldığınızda hangisi hangi bölmenin bilmeniz mümkün değildir. Bayıltılan ana arıları bazı arıcılar inkibilatör denilen içerisi istenilen sıcaklığa göre ayarlı kapta tutuyorlar. Suni tohumlamanın en büyük kurallarından birisi ortam sıcaklığı 25 derece altında olmayacak.



Ana arı doğdu, bir kaç gün doğduğu bölmede gezinmesine izin veriyoruz, doğduğu gün kafeslediğimizde sonradan kabullenmiyorlar, ana arının  kokusuna bölme alışmalı ve yeni doğan anayı sahiplenmeli, sonra kafese alınmalı.
Ana arı doğduktan sonra 8-9-10. gün tohumlamaya alınıyor, makalelerimiz-de 6. gün ana arı cinsel olarak olgunlaşır ibaresi var bana göre bu yanlış. Bu  8-9-10. günü Almanya'da 25 yıldır suni tohumlama yapan, ana arı üreticisi Emmi'ye sorduk en ideal günün 8.9.10. gün olduğunu söyledi, bizde uygulamaları bu günlere aldık başarımız dahada arttı. 6. Gün döllediğimiz arının organında yeterli esneklik ve sululuk yok, bunu gözlemlerime dayanarak yazıyorum. yeterli esneklik olmadığında genelde yırtılma oluyor ve ertesi gün ana arı ölüyor.
Tohumlamaya girecek ana arı bir gün öncesinden 5 dakika karbon gazı ile (Co2) bayıltıyoruz. Bu bayıltma ana arıyı yaşlandırıp olgunlaştırdığı söyleniyor. Bayıltılıp döllenen ana arı 4 günde yumurtaya başlıyor, bayıltmadan yaptığınız döllemede ana arı en erken 8. gün yumurtaya başlıyor.

Ana arının üretiminden dölleneceği güne kadar geçen evrelerini Fransız arıcı,  Celine Gobin sitesinde paylaşmış, sizde göz atmak isterseniz linki tıklayınız.


Dölleme yapılacağı zaman aletin kurulup hazırlanması ve steril hale getirilmesi gerekiyor. Dezenfektan olarak, fizyolojik serum, zefiran, alkol,tuz ruhu ve formik asit kullanıyorum.
Zefiranlı su ile tüm görünür yerleri siliyorum,cımbız ve kancayı bu suya sokuyorum daha sonra serum ile duruluyoruz.
Cam iğne içini formik asit çekip bekletiyorum kurumları eritiyor. Gene iğne içine tuz ruhu çekip bekletiyorum, sonrasında alkol ile can iğnenin içini temizlemeye çalışıyoruz, en son olarak bol miktarda antibiyotik karışımlı serum ile durulayıp, sperm toplamaya geçmeden alete tutuyoruz.
İğne içini temizleyip dezenfekte etmek zor, formik asit ve tuz ruhu kullanmak bizim fikrimizdir. Yakarak temizlemeye çalıştık içeride yanık kurumları oluştu ve en güzeli tuz ruhu ile iğne içini tuz ruhu ve formik asidi kullanıp, iğne içinde kurum oluşmasını engelleyip yok ettik.
Bu işin literatüründe iğne saf su ile düdüklü tencerede 10 dakika kaynatılması vardır, biz henüz iğneleri kaynatamadık çalışma ortamlarımız hiç bir zaman laboratuvar ortamı olmamıştır.

Bu işlemlerden sonra şırınganın hazırlanmasına geçiliyor, şırınga içi antibiyotik karışımlı serum ile dolduruluyor. İğneyi taktıktan sonra yeniden şırıngadaki serumu dışarı iğneden boşaltıp iğne içinin tam steril olmasını sağlıyoruz(Bir şırınga ilaçlı serum iğneden dışarı atılacak). Yeniden şırınganın yarısına kadar antibiyotikli serum çekip, şırıngayı alete monte ediyoruz. Şırınga içinde ve iğne içinde hava olmamalı. En son işlem olarak iğne şırıngaya takılı ve iğne içinde serum kalmayacak şekilde hava doldurup, alkol alevinden geçiriyoruz, en son steril etme işlemi bitmiş oluyor, iğne soğuduktan sonra şırınga piston unu çevirip haznede ki serumu iğneye dolduruyoruz.Artık sperm toplamaya geçilebilir.
Antibiyotiğin görevi nedir?
Ana arıya müdahale sırasında çizilme veya yaralanma olur ise enfeksiyon kapmaması içindir, Dr.Muhteşem abime sordum, böyle izah etmişti...

Tüm dezenfektan işlemleri bitti, şırınga hazırlandı ve sperm toplama işlemine geçiyoruz.


Erkek arıların üretimi bilindik soyu belli olan bir hattan olmalı, git arılığa istediğin kovandan erkek topla bu ancak antrenman için olur.
Saf anaç veya f1 ana arının erkekleri saftır.
Erkek üretiminde istediğimiz koloni seçilir, erkek çıtaları verilir ve aşırı beslemeye tabi tutulur, aşırı besleme kek ve şurup ile yapılır, kenardaki boş çıtalarda genelde erkek gözlü petekler örülür, petek örülürken ana arı tarafından ziyaret edilir ve yumurta atılır. Besleme kesilir ise mevsim geçmiş ise bu yumurtaların erkek olmasına işçi arılar izin vermezler, onun için beslemeye devam edilir yada anasız koloniye bu yumurtalı çıta taşınır.
Erkek arıların doğmadan ve doğduktan sonraki aşamaları oldukça önemli. Varroa mücadelesi iyi yapılmalı, yoksa bir sürü kanatsız sakat erkek arı doğuyor. Damızlığa kullanılacak erkek arılar sağlıklı olmalı.

Erkeklerinde yumurtadan itibaren kayıtları tutulmalı ki, doğmaya başladıklarında özel istediklerinde çıkamayacakları altı ana arı ızgaralı kovan veya ruşetlere alınmalı ve beslemeye tabi tutulmalı.
 Erker arılar doğduktan 14 gün sonrası ergen olabiliyorlarmış. Erkek arı besleme işini ben yapamadım ama günlük taze polen ve bal şurubu ile yapılmakta, ben polen vermiyorum ama polenli çıta veriyorum, bal şurubu vermeyip normal şeker şurubu ile beslemekteyim. Bir yazıda okumuştum doğal yolda ergenleşen erkek arıların her birinde 1 mikro litre spermi oluyormuş, özel beslemeye tabi tutulan erkek arıların1.25 mikro litre spermi olduğu yazılmakta, bunu kendi tecrübelerimizle gördük, beslenen 10 erkek arıdan çok rahat bir doz, 10 mikro litre sperm alınabiliyor, beslemeye tabi tutulmayan 20 erkekten ancak 10 mikron sperm alınabiliyor, bunları yaşadık.
Erkek arı nasıl yetiştirilir ve beslenir Celine Gobin'nin web sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Erkek arı nasıl yetiştirilir beslenir ve spermi alınır. Sperm nasıl saklanır gibi...
20 Günlükten yaşlı erkekleri kullanmayın deniyor ama henüz bu kurala uyamadık.

Yukarıdaki resimde önceden özel ruşet kovanda beslenip bir gün öncesi kafeslenmiş erkek arıların, anasız kovandan alıp sperm alma işlemine geçiyoruz.

Erkek yetiştirdiğiniz kolonide, olgun veya ergen erkek arıların bulundukları yer kovanın iki taraftan da en dış çıtalarındakiler.
Yani 10 çıtalık bir koloni düşünün, erkek toplamak için birinci ve onuncu çıtayı çekip üzerindeki erkekleri toplayacağız. Orta sıralardan aldığınız erkekler ergen değildir ve spermleri yoktur. Ergen olmayan erkeklerde çevreyi tanıma uçuşuna çıkarlar, dışarıdan gelip kovanlara giren erkeklerin hepside ergen erkekler değildir. Yani arıların sardığı çıtaların en sonunda bulunan erkekler ergen oluyor ve orta çıtalara bu erkekler nedendir bilmiyorum girmiyorlar.


Alet ve şırınga ve mikroskop şırınğa ucuna göre ayarlanmış durumda. Kafeste erkek arılarımız geldi. Bu işlemler sırasında ortam sıcaklı 25 derece olmalı. Hatta laboratuvar ortamınız var ise erkek arıların içinde uçabileceği, içerisinin lambalarla 25 derece ısıtıldığı özel bir dolaba ihtiyacınız var demektir. Biz başlarda bu dolabı yaptık ama sonradan seri şekilde sperm toplayabiliyorsanız, dolaba gerek kalmıyor. Yani 50 erkek arı getirdik, sperm toplamaya başladık ve 50 erkek ölmeden işlem bitti ise dolaba gerek yok, işi uzattığınızda erkek arılar ölüyorlar, sıcak dolapta biraz daha uzun süre yaşayabiliyorlar.

Ergen erkekleri anlamanın diğer bir yolu onu öldürmeye kalktığınızda veya kafasını kopardığınızda karnı taş gibi katılaşır. Ergen olmayan erkek arıların karnı ölseler de yumuşacık oluyor.

Ergen erkeğin önce spermini almak için organlarının dışarı çıkartılması gerekiyor buda iki aşamalıdır. Birinci aşamada arının belinden arka tarafa doğru iç organlarını kapsayan bir baskı yapılıyor, önce turuncu renkli kanca gibi parçaları çıkıyor, baskıya devam ettiğinizde sperm olan parça dışarıya fırlamakta.

Sperm mukus tabakasının üzerinde çok ince pembe renkli bir tabakadır. Mukus tabakası beyazdır ve iğneye temas ettiğinde iğneyi tıkar, ayrıca mukusu çekip ana arıya enjekte ederseniz ana arıyı öldürdüğü söyleniyor.

İğneye ilk spermi almak oldukça zordur, serum ile sperm arasında 2-3 mm lik bir hava boşluğu olmalı, serum ile sperm birbirine karımaması içindir bu hava boşluğu. Şırıngada sadece bu ara boşlukta az hava oluyor başka hava olmamalı.
Birinci erkekten spermi aldığınızda ikincisinden sperm almak daha kolaydır.
Her erkekten sperm alırken, iğne ucuna az sperm damlacığı itilir ve bu minik damlacık ile sperm kesesi temas ettiğinde hemen şırıngaya vakuma yani çekme veya emiş uygulanır kesinlikle mukus tabakasına  girilmemesi gerekir. Emiş sırasında keseyi teması kesmeden az uzak tutmaya çalışırsanız daha güzel vakumluyor ve etrafta hiç sperm kalmadan alıyorsunuz. Daha iyi olur diye keseye yaklaşırsanız, mukus denilen tabakaya girip iğneyi tıkarsınız, her tıkanma sperm kaybı ve işin uzamasına neden oluyor, çok seri değilseniz erkekten erkeğe geçişlerde iğne ucunun kuruyup tıkanmaması için az miktarda serum çekmek gerekiyor.Kendinizi geliştirdiğinizde yalnız başınıza bile kafesten erkeği çıkartıp, spermini alıp yeni erkek çıkartıp yeniden sperm çekebiliyorsunuz kuruma olmuyor. İlk başlarda birisi size yan taraftan erkek hazırlasa bile iğne ucu kuruyup tıkanıyordu. İlk başlarda bu iş acayip sizi sıkar ve zorunuza gider. Ben kimsesiz bir odaya aleti kurmuştum, akşam eve giderken götürdüğüm erkeklerden sperm alırdım. Yanınızda biri olsun ses veya gürültü sizin işe odaklanmanızı etkiliyordu, şimdi artık hepsi geride kaldı, şükürler olsun, Yaradana...
Sperm toplama işi suni tohumlamanın en zor ve uzun süren ayağıdır. İlk başlayanlar birer dozluk sperm toplayıp uygulamaya geçilse daha iyi olur, en ufak bir tıkanmada tıkanıklığı açayım derken tüm spermin dışarıya boşaldığı çok oldu. Sperm toplandı, artık uygulamaya geçebiliriz.


Tohumlanacak her bir ana arıya 10 mikron veya 10 mikro litre sperm verilmeli (8 mm küp). Bu işleme geçilmeden şırınga sperm verecek konuma getirilir, iğnenin ince ucuna az serum çekip iğnede hava olmaması gerekiyor ve şu an iğne hazır. Bu esnada iğne üst bölümden ölçülür, her doz 10 mm olacak şekilde işaretlenir, bu iş için ince uçlu asetat kalemi iyi olur.

Bu resimde önemli bir detaya değinmek istiyorum. Resim 12/08/2013 Tarihinde ki uygulamada çekildi. Çok iyi beslenmiş 27 erkek arıdan 2 tanesinde sperm çıkmadı, 25 erkek arıdan alınan sperm bu kadardı (30 mm) üç doz.

Beslemediğimiz erkek kovanlarından 60 erkekten ancak bu kadar sperm zor çıkıyordu.

Uygulama sırasında yazıp çizme zor oluyor, hemen hemen tüm cep telefonlarının ses kayıt sistemi var, örnek 1 numara uygulama girdi, tohumlama bitti, telefon yanınızda diyorsunuz ki 1 numara süper oldu. 2 Numaraya tohumladık, başımızdan  geçen olaylar var diyorsunuz ki 2 numarada sperm taştı, ikinciye girdim. Numara 3 çok kastı, yırtılmış olabilir gibi... 5 Numara çok güzel oldu....
Sonra bu ses kaydını elinizdeki kayıtlara yazıyorsunuz veya istediğiniz zaman bu sesli notları dinliyorsunuz, bu kayıt  sistemi bana ait, sesli kayıt şimdiye kadar tohumlama yapanlarda ben görmedim.

Uygulamaya geçmeden karbon ayarını yapıyoruz, saniyede bir kabarcık çıkmalı ve karbon gazı sudan geçip gelirse biraz daha ısınıyor, karbon gazı çok soğuk bir gazdır, bir zemine püskürttüğünüzde eksi 70 derece üstünde dondurma özelliği vardır bu yüzden tazyikli bir şekilde canlılara tutarsanız öldürürsünüz.
Bizim şimdiye kadar yaptığımız uygulamalarda bazen sorunlar çıktığı oldu, hala elimizde bu işe uygun manometre yok, akvaryumcuların kullandığı kronometreyi kullanıyorum bayağı yüksek miktarda gaz vermek zorundayız bir türlü ince ayar yapılamıyor.
Aynı sorun mikroskoptada var, kullandığımız mikroskop 20 kat büyütüyor ama bu işin mikroskop'u değil, saatçilerin cep telefoncuların kullandığı metal mikroskop.
 Uygulama yaptığımız arılardan birisi, kırmızı noktaya gelindiğinde 10 mm veya 10 ul veya 10 mikro litre verilmiş olacak.


Tohumlama bittikten sonra ana arı narkoz yatağından alınıp, hemen kanadı kesiliyor, üzerinde sıra numarası yazılı kafese konuluyor, kafese çok az kek koyuyorsunuz arılar az keki yeyip hemen ana arıyı çıkarsınlar diye az kek konuluyor, tohumlanmış ana arılar direk verildiğinde  işçiler ana arıyı hırpalayıp öldürebiliyorlar.

Bir başka uygulama daha, gene ana arı bayıldı kancalar kullanılarak iki taraftan V  olacak şekilde açı oluşturuldu, verilecek sperm ölçülüp işaretlendi. Görüldüğü gibi çok az iğne ucunda serum var, iğne ana arıya temas ettiğinde iğneden salğı başlıyor, sperm salgılanırsa görüntüyü bozabiliyor, serum salgılanırsa görüntüde bir sorun olmuyor.Verilecek sperm iki kırmızı nokta arası ölçüldü ve 10 mm olarak işaretlendi.

Ana arıya girdik, sperm vermeye başladık, dikkat ederseniz işaretten sperm aşağı doğru ilerliyor, taşmıyor ve ana arıya verilen sperm gidiyorsa doğru yerdesiniz,zaten taşarsa ve sperm gitmiyorsa tam kanalda degilsinizdir, sperm akımına yavaş yavaş enjekteye devam edip ölçüye gelindiğinde şırınga baskısı tersine çevrilip, iğne çıktığında iğnedeki spermin boşa gitmemesi sağlanır, ve hemen çıkartılmış iğneye az serum çekilir ki, ana arı kanadı kesilip kafesleyene kadar iğne ucu kuruyup tıkanmasın.

Bu resimlerin hepsi olmasa bile bir ikisi hariç son yaptığım 12/08/2013 tarihli uygulamada çekildi. Yanlız çalıştım, 27 erkek arıdan 30 mm sperm topladım, 3 uygulama yaptım ve ilk defa bu kadar sorunsuz bir çalışma oldu..
Bir döllenmiş ana arı daha, saf anaç adayı, yumurtaya başlayıp yavru kapatmasını beklemekteyiz.
Ana arı uygulamadan çıktı, kanadını kestik, kafese aldık, kek bölümüne çok az kek koyduk ve bölmesine veriyoruz.
Alman arıcı Emmi diyor ki ben 6 gün bu bölmeyi açmam, ilk kontrolü 6 gün sonrası yapıyormuş, sorduk böyle dedi.
Ben ne kadar o bölmelere bakmayayım desem de ertesi gün mutlaka kontrol etmeden duramıyorum.

Uygulama görmüş ana arı bölmesi en az 1 hafta kek eksik etmiyoruz. Tarlacı arılar iş bulamadıklarında olmadık işlerle uğraşıyorlar.Ana arıya zarar verebiliyorlar.

Gene başımdan geçmiş bir hadiseyi yazayım.
21 Numaralı ana arı uygulama çok güzel geçti hiç sorun olmaması lazım, akşam kafesiyle bölmesine verdim. Ertesi gün gittim, ana arı yumak, aynı gün uygulamaya girmiş diğer analar çıtalarda dolaşıyor. Yumağın içinden ana arıyı kafese aldım, keki bu sefer fazla koydum, ertesi gün baktım gene yumak, yumakların sonu iyi olmaz. Baktım bu bölme bu anaya kafayı takmış, hemen yeni bir bölme oluşturdum tamamen soluk yeni doğmakta olanlardan oluşan, nasılsa ana arı kesilecek varsın bunlar öldürsünler demiştim. Yeni bölmeye ana arıyı kafesle verip depoya kaldırdım, dört gün sonra kutuyu dışarıya aldığımda ana arı kapalı olduğu halde yumurtaya girmişti, demek ki kontrol etmenin bazen zarardan fazla karıda oluyor...

Bir uygulamanın daha sonuna gelindi, şırınga içindeki tüm serum lu suyu cam iğneden dışarı boşaltıyorum, ne kadar yıkarsanız yıkayın cam iğne içinde sanki bir buğu tabakası var. Yukarıdaki şırınga ve iğnenin dezenfektesinde uyguladıklarımız sayesinde iğneyi pırıl pırıl hala getirebilirsiniz.
Malzemelerimizi toparlayıp çantamıza diziyoruz. Kullanılan iğneleri genelde bir başka kapta topluyorum temiz iğnelerle yan yana getirmiyoruz.
 Bu iş sadece ana arı kıçına iğne sokmak değil yani...
Birde uygulama yaparken istediğim resimleri ve videoları alamıyorum, birisi uygulama yapsa ben çekim yapsam daha güzel şeyler çıkacak, video konusunda makine bu çalışma ortamına girmiyor, mikroskoptan da resim alamıyorum. Tek başınıza bu işleri yaparken işin medya bölümüne katkımızda bu kadar oluyor. Hala bu konu ile alakalı doyurucu bilgi maalesef yok, bundan dolayı bildiklerimi toparlayıp paylaşmak istedim, 5 yıldır bu iş üzerinde saha çalışmalarımız var ve kendi damızlıklarımızı yerli olarak üretmekteyiz.
Ben dilini bilmediğim, bilim adamı bile olmayan Fransız arıcı Celine Gobin'den çok şeyler öğrendim, bir türlü irtibat kurup kendisine teşekür edemedim, buradan saygılarımı sunuyorum.

Bizim bilimciler ellerine bir diploma alıp, başkalarına kariyer soruyorlar, kariyer diploma alıp hava atmak değildir, ben sana kariyerini bir sorayım madem bilimcisin, kaç buluşun var ve uluslar arası makalelerin nedir? Dimi...
Biz birilerinden faydalandık, hala eksiklerimiz var, fakat işe sıfırdan başlayacaklara bu bilgiler hazine değerinde diyebilirim. Bizlerde birilerine faydalı olabilirsek ne mutlu...

3 Yıl süren uzun bir ekip çalışması, yılmadan yıkılmadan başarıya giden yoldu, birileri bir şey yapıyorsa sizin o yapanlardan eksiğiniz nedir ki???

Dimi yani::))